Güvenlik Soruşturması-Arşiv Araştırması Neden Olumsuz Gelir?-Neye Bakılır? MG HUKUK BÜROSU
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya kamu davasının açılmasının ertelenmesi müesseseleri birbirine çok benzer olup elbette farklı kavramlardır. Birisinde (HAGB) suç ne oluşmuştur ne de oluşmamıştır, arafta beklemektedir, diğerinde ise suç oluşmamıştır bile. Zira kamu davasının açılmasını ertelenmesi durumunda ortada dava açmaya yeter şüphe vardır ancak idarenin bu kişiyi suçlu ilan etmekten cayması, vazgeçmesi durumu söz konusudur. Masumiyet karinesi gereği kişi kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesi durumunda halen tertemizdir, masumdur, saftır. Dolayısısyla sadece bir adet idari ceza makbuzu ile sizin güvenlik soruşturmanızın olumsuz neticelendirilmesinin doğru olmayacağı kanaatindeyim. Ancak aynı veya benzeri kabahatleri işlediğinize dair var olan harici deliller söz konusu ise ve girmek istediğiniz kurum biraz gizlilik dereceli ise ne yazık ki bu durum GS’nizin olumsuz gelmesi için engel diyebilirim. Mesela kişi hakkında farklı tarihlerde işlenildiği iddia edilen “kumar oynama” kabahatinden 4 farklı İPC söz konusu ise bu durumda bu kişinin kumarbaz olduğuna dair her tür şüpheden ari bir kanaat oluşabilir görüşündeyim. Bundan dolayı güvenlik soruşturmanız olumsuz gelmez. İsterse hakkınızda 1 milyon TL’lik bir icra takibi olsun yine de bu durum engel değildir\. Lüks kumarhane dünyasına dal ve büyük kazançlar elde et Bahsegel\. Hukuki ihtilaf olduğu için ve sizin hakkınızda bir yargıya varılamayacağı için böyle bir şey önünüzde engel değildir. İcra takiplerinin sayısının çok olması bir tek bankaları ve sizinle ticaret yapacak kişileri alakadar eder. İcra takibine itiraz yaparak takibi durdurmanızdan sonra ya da borca hiç itiraz bile etmemeniz nedeniyle kimse size hesap soramaz.
346sıra sayılı Kanun Teklifi’nin görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz. İktidarbu kanun teklifiyle şunu açıkça ortaya koymuştur ki teklif, etkileyeceğikesimlerin sorunlarını çözmekten ziyade kendisine yakın kesimlere bir seçimboncuğu dağıtmaktadır. Milletin çocuğu 92 puan alıp atanamamışken, mülakatlaelenmişken yanında AK PARTİ’li dayısı olanlar, 58 puan alıp işe başlatınlarınaldığı maaşları -ne diyelim- haram olsun! Milletimizin çocuğu mutsuzken, dört yılokuyup işsizler hanesine kaydı yapılmışken büyükşehirlerde iş bulamadığı içinmotokurye oluyorlar. Yüksek maaş alanların korunup kollanması AK PARTİ’yeyakışıyor doğrusu. İçeriğiniiyi okursanız, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı idari teşkilatıbünyesinde görev alan üst düzey yöneticilerin, görevden alındıklarındaatanacakları kadroları şimdiden garanti altına alınıyor. Biraz önce söylediğimgibi, uzun yıllar AK PARTİ’ye hizmet eden üst düzey yöneticiler korunupkollanıyor ama diğer emekçilere ise hiçbir şey verilmiyor. Anlaşılacağı üzere,bu düzenleme iktidarın kaybedeceği seçim ve kaybedeceği Meclis çoğunluğunayönelik bir tekliftir. Görüşülmekte olan 346 sıra sayı KanunTeklifi’nin 16’ncı maddesinde yer alan “2.500” ibaresinin “6.000” şeklinde değiştirilmesini arz ve talep ederiz. Hedefleriniziilk açıkladığınız yıldan itibaren bakanlar geldi, bakanlar gitti; çoğu paketaçılmadan bitti.
6000 ek gösterge ile 1.200 liraarasında 200 lira fark var yani 6000 ek göstergeyi verdiğinizde 1.400 liravermiş oluyorsunuz ve tüm güvenlik hizmetlerine vermiş oluyorsunuz değerliarkadaşlar. Bütünbu israflara rağmen bu yeni bütçe yapılırken görülmeyen ve önemli bir hizmetveren bir kurumdan da bahsedeceğim. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerininücretleri ne yazık ki çok düşük ve ciddi bir şekilde zarar etmek durumundalar.Sosyal tarafı ağır basan ve önemli bir hizmeti karşılayan bu kurumlar, engelliçocukların ve özel gereksinimli bireylerin eğitim aldığı merkezler, çok ciddişekilde bir ekonomik krizle karşı karşıyalar. Yine, bu alanda istihdam edilen ve eğitim veren 52 bincivarında eğitmenden bahsediyoruz. Türkiye genelinde 3.500 kurum bu alandahizmet vermektedir. Özel eğitim alan her çocuk için aylık sadece 1.164 TLödenek ayrılmaktadır. Servislerin tamamı, kurumlar tarafından ücretsiz birşekilde karşılanmaktadır. Personel gideri, yakıt, diğer giderlerkarşılandığında, bu kadar önemli hizmetler veren kurumlar hizmetlerini desürdüremez hâldedir. Ne diyor biliyor musunuz kanun teklifini getirenarkadaşımız Plan ve Bütçe Komisyonunda? “Bakın, yüzde 66 artırdık, ondan sonrayüzde 100 yaptık, şimdi de yüzde 125 yaptık.” Allah’tan korkun ya, artıkkulları mulları dinlemiyorsunuz, kibir göklere çıkmış sizin için, kullara yukarıdanbakıyorsunuz da Allah’tan korkun ya, böyle bir şeyi, böyle bir teklifi nasılgetirebilirsiniz? Önergemiz var değerli arkadaşlarım, asgari ücret tutarındaolması gerekiyor en düşük emekli maaşının.
- Aksi hareketlerin icrası halinde TCK 134, 136,137 suçlarının oluşacağını düşünüyorum.
- Biliyorsunuz, vakıfüniversitelerinde bir bölümün 1 tane taban puanı yok, 4 tane taban puanı var;yüzde 100 burslu, yüzde 75 burslu, yüzde 50 burslu, yüzde 25 burslu; hepsininayrı ayrı, farklı taban puanları var.
- Lakin gerçek hukukçuların ve hakikatin gözünde siz hala masum bir vatandaşsınız.
- Bu arkadaşlarımız,işten ayrılmaları durumunda kıdem tazminatı, emekli olmaları durumunda emekliikramiyesi alamıyor.
Ya, zannediyor ki kamu emekçileri 3600’le çok büyükmüjdeler geliyor. Haziranayı enflasyon oranının açıklanmasıyla kesinleşecek olan emeklilerin ve kamuçalışanlarının aylıklarına eklenecek enflasyon farkı bugünden geçerli olarakuygulanacaktır. Buna göre, emeklilerin ve kamu çalışanlarının aylıklarınınyaklaşık yüzde 40 artırılması beklenmektedir. BAŞKAN– Gündem dışı üçüncü söz, cumhuriyetin 100’üncü yılı ve Türkiye’nin geleceğihakkında söz isteyen Hatay Milletvekili Sayın Hüseyin Yayman’a aittir. Değerlimilletvekili arkadaşlarım, aile hekimlerinin bin lira, 5 bin lira bordrolarıvar; hepinize verebilirim bunu ve mayıs ayının bordroları, 7 bin lira. Birhafta çalışmayan bir hekim, bir hafta izin alan hekim, bir hafta rapor alanhekim bu maaşları alıyor. Gündemdışı ilk söz, İzmir’in çevre sorunları hakkında söz isteyen İzmir MilletvekiliSayın Hasan Kalyoncu’nun. Gündemegeçmeden önce 3 sayın milletvekiline gündem dışı söz vereceğim. Kanun suçun terör örgütleri üzerinden işlenmesini de nitelikli hal saymış ve bu şekilde işlenen suçlarında 2 yıldan 5 yıla kadar cezalandırılması gerektiğini hükme bağlamıştır.
Yine, sözüm ona siz “Kur korumalı mevduatınhazineye hiç yükü olmayacak, sıfır, maliyeti yok.” dediniz ama onun için de bir40 milyar lira daha ilave etmeniz gerekti. Biliyorsunuz,500’den fazla yükseköğrenim kurumunun akademik itibar, fakülte ve öğrencioranı, bilgi aktarımı, uluslararası fakülte ve uluslararası öğrenci oranı gibi6 kriterle değerlendirildiği tabloda 1 tane bile üniversitemiz yok. Bu utancıyaşatmamamız gerekiyordu; bu durumda değildi Türkiye, daha önce bizim 2-3üniversitemiz bu listeye girebiliyordu. Tıp fakültesi, diş hekimliği ve hukukgibi bölümlere çok sayıda böyle sahte kayıtlar oldu, bunların sonlandırılmasıgerekiyor. BAŞKAN- Önerge hakkında söz isteyen Antalya Milletvekili Kemal Bülbül. Sayınmilletvekilleri, Meclis halkın sorunlarına çözüm üretme, derdine derman olmayeridir ancak iktidarın bu anlayışıyla bu Meclis hiçbir sorunu çözemez, hiçbirderde de derman olamaz. Elektrikliaraçlarla ilgili TOGG’a verilen bir ayrıcalık var. Bundan önce de bir kanunçıkarmıştık TOGG’la ilgili. Bana kalırsa TOGG tabii ki çok kıymetli, çokönemli; ülkemizin bir kazancı ama yalnızca TOGG olarak düşünmemek lazım, bupiyasayı genişletmek, bu piyasayı desteklemek için gerekli tedbirler almakgerektiğini düşünüyorum. BAŞKAN– Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 111’inci BirleşimininDördüncü Oturumunu açıyorum. Meclistegörev yapan binlerce personel ve danışman arkadaşlarımızın mağdur edilmemelerive onların da ek göstergelerinde bir iyileştirme yapılması çağrımıtekrarlıyorum. BAŞKAN– Önerge hakkında söz isteyen Adana Milletvekili Mehmet Metanet Çulhaoğlu.
Şimdi,bu hâldeyiz, bir de madde ihdası getirdiniz; şimdi geldi, onu konuşacağız.Madde ihdasında “İşverenlere 100 TL’lik destek sağlansın.” diyorsunuz. Ya, bizdiyoruz ki, asgari ücret 5.500 lira, sefalet ücreti; bunun hiçbir şeye, hiçbirihtiyaca cevap vermediği ortada. Sizin, bu işverenler için düşündüğünüz 100liralık destek, onlar için de bir şey ifade etmiyor aslında. Yani, bu,işverenler açısından herhangi bir yaraya merhem olacak bir şey değil ama“Yapmış olalım.” diyorsunuz. Hâlbuki, gelin, SSK primleri ve vergi gibiyüklerin azaltılması yönünde bazı şeyler tartışalım; yok, o da yok sizde, lafolsun diye bir şeyler yapılıyor.
Şimdi, onlara 3600 ve yukarı göstergelerverildi, daha da verilsin çünkü kamu bütün davaları kaybediyor. Kamu derken bizarkadaşlar, bizim paralar gidiyor yani biz kaybediyoruz, vergilerimizden dolayıgidiyor. Dolayısıyla, en azından, onlar, aynı sene mezun olmuş hâkimler,savcılar kadar maaş alacaklar ki gelsinler, kamuda çalışsınlar değerliarkadaşlarım. Değerli arkadaşlarım, bir emeklilik sisteminde yatırılan primve alınan emekli maaşları; bunlar birbirini tamamlayan şeylerdir yani insanlaryatırdıklarının karşılığını almak isterler ama o günkü parayla almak isterler.Türkiye’de böyle bir şey yok. Çalıştırdığı memur için devlet de emeklilikkuruluşlarına para yatırıyor olmasına rağmen prim olarak, sonunda yatırılanlarile verilenler arasında verilenlerin aleyhine, primlerin aleyhine bir durumvar. Yani devlet uzun yıllar çalıştırdığı memura sonunda borçlu kalıyor, bunarağmen “SGK sistemi batıyor, bu nedir, bu nasıl bir şey? Türkiye’debu kamu personel rejimi ile emeklilik sisteminde çok ciddi problemler olduğunu biliyoruz, yıllardan beri bu problemler devamediyor. Bir taraftan işte “SGK, emeklilik kuruluşu, Sosyal Güvenlik Kurumuiflas ediyor, kara delik, bu nasıl bir şey, bu sürdürülemez.” diye söylenir,öbür taraftan da sürekli olarak “Memurlar geçinemiyor, aldıkları emekli maaşıgiderek azalıyor, küçülüyor.” denir.